Forumcek
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Emo, Emo nedir, Emo resimleri, EmoTurkey, Emo Nickler, Emo Avatarları, Punk, Punk Resimleri, Punk Avatarları, Rock, Rock Resimleri, Rock Avatarları, Msn Nickleri, Msn Avatarları, Müzik
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Türkiye'de Metal Kültürü

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
ewiLanqeL
Admin
ewiLanqeL


Posts : 147
Join date : 07/09/09
Age : 29

Türkiye'de Metal Kültürü Empty
MesajKonu: Türkiye'de Metal Kültürü   Türkiye'de Metal Kültürü Icon_minitimePerş. Eyl. 10, 2009 10:42 am

Metal müzik dendiğinde ne anlaşılıyor Türkiye’de? Heavy Metal’in tarihine bakmadan önce bu müziğin toprağımızdaki tarihçesine biraz bakmak lazım aslında. Şu bir gerçektir ki, bu müzik türü Türkiye’de asla anlaşılamadı. Bunun en büyük sorumlusu da devlet ve metal müzikle uğraşan müzisyenlerimizdir. Hemen 90’lı yılları hatırlamak gerekir. Metal müzik en ihtişamlı yıllarını 80’lerde yaşadı şüphesiz, bunun dalgası ise Türkiye’ye ancak doksanların ortalarında geldi. Ya da gelecekti ki, gelemedi. O yılların ana haber bültenlerini hatırlayalım. “Satanistlerin toplandığı müzik marketine polis baskını!” tarzında haberler hiç eksik olmazdı. Fantastik Kurgu Edebiyatı ve Metal Müzik ile ilgilenen gençler kendi müzik marketlerini kurmuşlardı ve buralarda toplanıyorlardı. Çoğu hayatın köşesinde kalmış, uyuşturucuya bulaşmış, dışlanmış gençlerdi. Toplumun “lanetli” kısmına üyeydiler. Siyah giyiniyorlardı, ilginç makyajlar yapıyorlardı. Bunların da ötesinde geleneksel toplum ahlakına uymuyorlardı. Özgürce içiyorlardı, özgürce sevişiyorlardı vs. Evet bunlar metalcilerin “pislik” yönleriydi. Bu şekilde bakınca ne kadar da iğrenç ve yoz bir kültür olarak görülüyor Heavy Metal, değil mi? Ama şu dar bakış açısını aşmak lazım bu kültürü anlamak için.

60’lı yıllardayız şimdi, İngiltere’nin işçi havzalarında… Çivi sanayinde çalışan genç işçiler, sonsuz sömürü düzeni içinde, çarkların arasında her gün ve her gün yeniden ezilen genç işçilerleyiz. Tüm gün süren bu ücretli kölelik düzeni bitip de akşam olduğunda kendilerini barlara atıyorlardı. Ama bu barlar bildiğimiz barlardan değildi. Aslında bu mekanlara bar demek bile yanlıştı, barakalardan kurdukları kendi eğlence merkezleriydi buralar. Zenginler Elvis ile ve diğerleriyle coşup eğlenirken, kulağa hoş gelen müzikleri ile göze hoş gelen danslarıyla geçiriyorlardı akşamlarını barlarda. İşçilerin de eğlenmek hakkıydı, fakat zenginlerin mekânlarına giremiyorlardı, öyleyse kendi kültürlerini yaratmak zorundaydılar. Ve yarattılar da. Sistemin tam da zıttında bir kültür yarattılar ama! Zenginler kulağa hoş gelen müzik dinliyordu, genç işçiler ise çivi bileklikleri ile tenekelere vurarak ritimden ve notalardan yoksun kulak tırmalayan müzikler yapmaya başladılar.(Bugün metalci gençlerin taktığı bileklikler de o dönemin çivi işçilerinin taktığı çivi bilekliklerinden geliyor.) Zenginler popolarını sallayarak dans ediyorlardı, genç işçiler ise içlerindeki tüm nefreti danslarında yansıtıyorlardı. İçlerinden geldiğince kafalarını sallıyorlardı. İşte böyle bir ortamda doğdu Heavy Metal. O dönemin ilk sert müzik gruplarına bakarsanız hepsi işçi havzalarındaki barlarda doğmuşlardır.

Heavy Metal’in müzikal köklerine bakmadan önce ilk Heavy Metal grubu olan Black Sabbath’ın üyelerine bir göz atalım. Ozzy Osbourne bir mezbahada kesim görevlisi idi. Joey di Maio, ışık teknisyenliği yapıyordu. Grubu kuran İommi, bizzat fabrikada çalışıyordu ve ciddi bir iş kazası geçirmişti. Farklı işkollarında çalışan bu gençler vardiya çıkışında Birmingham bölgesinde buluştukları bir pubda tanışmışlardı.

Bir kültür olarak Heavy Metal böyle doğmuştur. Emeklerinden başka satabilecekleri hiç bir şeyi olmayanların, proleterlerin müziği olarak doğmuştur. Peki Heavy Metal’in müzikal kökleri nereye dayanıyor? Bu soruyu yanıtlamadan önce yarım bıraktığımız 90’lardaki Türkiyeli “satanist” metalci gençliğe dönelim.

Şu açıktır ki, yozlaşma sadece metalci gençler arasında olan bir şey değildir. Hepimiz çok iyi bilmekteyiz ki “clup” diye tabir edilen “dumtıs dumtıs” tarzı müziğin dinlendiği mekânlarda da uyuşturucu ve alkol hat safhada tüketilen bir şeydir. Arabesk müzik içinde de şiddet ve alkol/uyuşturucu yaygındır. Öyleyse şu sonuca varmak yanlış olmayacaktır, gençler metal müzik birden ortaya çıktığı için yozlaşıp madde bağımlısı olmamışlardır. Tarihsel olarak kaçınılmaz olan budur. Çünkü kapitalizm gençliğe yoz kültürden, uyuşturucu ve alkolden başka bir şey vermemektedir. Onları her geçen gün intiharlara, depresyonlara sürüklemektedir. Gençler, ister sanat müziği dinlesin ister pop dinlesin ister metal dinlesin, bu yozlaşma ve yok oluş düzeni içinde erimektedirler. Tıpkı Metal müzik gibi sisteme isyan bayrağı açmış bir diğer müzik türü de raptir. Yine bugün yeraltı rap gruplarına baktığımızda milliyetçilik, alkol ve uyuşturucu artan değerlerdir.

Şu bir gerçektir ki Türkiye’deki metalci gençliğin %1’i bile satanist değildir. Hiç biri medyanın yansıttığı gibi hücre evlerinde toplanıp kan emmemektedir. Kendini Pokemon sanan çocuk balkondan atlayınca suçlu Pokemon çizgi filmi bulunup yasaklanmıştı, liselerde şiddet artınca tek sorumlusu Kurtlar Vadisiymiş gibi dizi yasaklanmıştı ve işte intihar eden gençler Metalci olup, fantastik kurgu oyunları ile ilgileniyorlar diye bu sefer de Metal müzik lanetleniyordu! Medya-Polis işbirliği ile yürütülüyordu bu operasyon. Bu konu üzerinde daha fazla zaman harcamaya gerek yok sanırım. Medya için gençlik her zaman tehlikeliydi ve ezilmesi gerekiyordu. Resmi anlayıştan dışarı çıktıkları an kafalarına vurulmalı! (Deniz Gezmiş’in yakalandığı dönemdeki Hürriyet’e bakmak gerekir. Utanmasalar onu da Satanist ilan edeceklerdi.)

Heavy Metal’in müzikal köklerine gelirsek, şöyle başlayabiliriz; “1960'lı yıllarda blues müziğin artık kılıfını yırtmasıyla , kulak patlatacak kadar yüksek müzik ile notalara dökülmesiyle , isyan başladı..”. Evet isyan başlamıştı. İlk Heavy Metal grupları rock ve blues ile ilgileniyorlardı. Kendileri de yeni bir türün öncüleri olduklarını bilmiyorlardı. Sadece tek bir amaçları vardı, “daha sert! Daha sert! Daha yüksek! Daha yüksek!”. Zamanla hızlanan ritimler, şeytani notalar, ilgi çekici bir o kadar da iğrenç sahne şovları…bunların hepsi birleşince ortaya çıkan şey Heavy Metal olarak adlandırıldı yıllar sonra. Black Sabbath, Alice Cooper, Jimi Hendrix, Judas Priest, Led Zeppelin, Deep Purple. Bunlar Heavy Metal’in öncüleri diyebileceğimiz isimlerdir. Sonrasındaki dönemde, İron Maiden, Blind Guardian, Death, Edguy, Helloween, Iced Earth, In Flames, ManOWaR, Metallica, Motörhead, PanterA… gibi gruplar Heavy Metal’i daha da ilerilere taşımışlardır. Tüm grupları saymaya kalksak herhalde dergi sayfaları yetmeyecektir.

Metal Müzik üzerine yeterli bir düzeyde araştırma asla yapılamamıştır. Burada vermeye çalıştığım bilgilerin hiç biri bilimsel verilere dayanmıyor. Fakat şu bir gerçektir ki metalci gençler ayrı bir dünyada yaşıyorlar. Bu dünyanın en güzel yanı da “diğerlerinin” yani “normal gençlerin” bu dünyadan bir haber olmasıdır. Pop dinleyen birisi metal dinleyemez, dinlese bile bass gitar ile elektrogitarın sesini ayırt edemez. Ya da Metal Barlarda ne oluyor bilemez, o kafa sallayan insanlardan her zaman çekinir, iğrenir.. Ve bu “normal gençler” yolda bir simsiyah metalci gördü mü ona iğrenir gözlerle bakar. İşte metalci gençlerin en çok da hoşuna giden budur. Dışlanmışlıklarını hat safhada gösterirler ve “ben buyum! Beğenmiyorsan gidebilirsin” derler. Pek çoğunda özgüven sorunu vardır ama bir araya geldiklerinde ya da kulaklığı taktıklarında tüm bu sorunları unuturlar.

Metal müzik üzerine bildiğim tek bir belgesel çalışması var “bir metalcinin yolculuğu” ki ilginçtir Kanal D’nin “home video” kuşağı altında Türkiye’de yayınlanmıştır. Kanal D’nin 90’lı yıllardaki ana haberleri ise tamamen metalci düşmanlığı ile doludur. Ama satacaksa neden metalciliği de popülerleştirmesinler ki? Bu belgesel denemesini tavsiye ediyorum. Göreceksiniz ki metalciler boş insanlar değildir. Her biri felsefe anlamında ve müzik bilgisi bakımından gelişmiş insanlardır. Heavy Metalci olan gençlerin pek çoğu aynı zamanda klasik müzik dinleyen ve kültürlü insanlardır. Türkiye özneline bakarsak da 78’kuşağının solcularının çocukları “metalci” olmuşlardır. Bugün her ne kadar yozlaşmış olsa da, Heavy Metal bir başkaldırıdır!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://forumcek.yetkin-forum.com
sLasH

sLasH


Posts : 50
Join date : 09/09/09
Age : 102
Location : Heryerdeyim..

Türkiye'de Metal Kültürü Empty
MesajKonu: Geri: Türkiye'de Metal Kültürü   Türkiye'de Metal Kültürü Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 8:04 am

hala tam oturmuş deil...türkiyede metal dinleyenlere satansit gözüyle bakılıo xD
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://gazandibi.tk
 
Türkiye'de Metal Kültürü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forumcek :: Rock&Metal :: Türkiye'de Rock&Metal Müzik-
Buraya geçin: